Otizm Spektrum Bozukluğu'nun "spektrum" doğası, her bireyin kendine özgü bir dizi güçlü yön ve zorluk sergilediği anlamına gelir. Bu bireysel farklılıkları tanımak ve uygun destekleri sağlamak amacıyla, DSM-5-TR (2022) Otizm Spektrum Bozukluğu'ndan etkilenme/destek düzeyini üç farklı derecede belirtmektedir.1 Bu düzeyler, bireyin sosyal iletişim ve sınırlı/yineleyici davranışlar alanında ihtiyaç duyduğu desteğin şiddetini belirlemeye yardımcı olur. Destek düzeylerinin belirlenmesi, bireye özel müdahale planlarının oluşturulması ve yaşam kalitesini artıracak hizmetlere erişimin sağlanması için kritik öneme sahiptir.1 Bu sınıflandırma, sadece bir etiket olmanın ötesinde, bireyin günlük yaşamdaki işlevselliğini ve bağımsızlığını en üst düzeye çıkarmak için hangi alanlarda ve ne yoğunlukta desteğe ihtiyaç duyulduğuna dair somut bir rehber sunar.
Düzey 1, "Destek gerektiriyor" olarak tanımlanır. Bu düzeydeki bireyler, sosyal iletişimde belirgin sınırlılıklar yaşarlar ve bu sınırlılıklar, yerinde destekler olmadan günlük yaşamlarında gözle görülür bozukluklara yol açar.1 Sosyal etkileşimleri başlatmada güçlük çekerler ve başkalarından gelen sosyal etkileşim davranışlarına atipik veya başarısız yanıtlar gösterebilirler. Sosyal etkileşimlere olan ilgi azalmış gibi görünebilir.1
Davranışsal esneklik eksikliği, bir veya daha fazla ortamdaki işlevselliği belirgin ölçüde olumsuz etkiler.1 Faaliyetler arasında geçiş yapmakta güçlük yaşayabilirler ve organizasyon ile planlama sorunları bağımsızlıklarını engelleyebilir.7 Rutinlerdeki değişikliklere karşı direnç gösterebilirler, ancak bu durum genellikle daha az şiddetlidir. Düzey 1 tanısı alan bireyler, çoğunlukla davranışsal uygulamalardan oluşan uygun desteklerle kaliteli bir yaşam sürdürebilirler. Bu uygulamalar genellikle sosyal becerilerin ve iletişim becerilerinin artmasına ve daha doğal bir şekilde ortaya çıkmasına yardımcı olmayı hedefler.6
Düzey 2, "Önemli ölçüde destek gerektiriyor" olarak tanımlanır. Bu düzeydeki bireylerde sözel ve sözel olmayan iletişim becerilerinde belirgin sınırlılıklar görülür.1 Sağlanan yerinde desteklere rağmen sosyal bozukluklar devam eder, sosyal etkileşimleri sınırlıdır ve başkalarından gelen sosyal etkileşim davranışlarına azalmış veya garip karşılıklar verirler.1 Anlamlı iletişim kurma ve sürdürmede zorluk yaşayabilir ve uygun olmayan, sıra dışı yanıtlar verebilirler. Kısa cümlelerle ve sadece belirli konularda konuşabilirler, sözel olmayan iletişimde de sorunlar yaşayabilirler, örneğin konuştukları kişilerin yüzlerine bakmayabilirler.6
Davranışlarda esnekliğin olmaması, değişikliklerle baş etmede zorluklar veya dikkat çekecek ölçüde sık, sınırlı ve yineleyen davranışlar mevcuttur.1 Bu durumlar, sıradan bir gözlemci için bariz olacak kadar sık görülür ve çeşitli bağlamlarda işlevselliği engeller. Sıkıntı ve/veya odak ya da eylem değiştirmede zorluk yaşarlar.7 Günlük yaşamın işlevlerini yerine getirmeyi zorlaştıracak ölçüde esnek olmayan davranış kalıpları gösterebilir ve genellikle değişimlere uyum sağlayamaz ve böyle durumlarda yoğun stres yaşarlar.6
Düzey 3, "Ağır düzeyde destek gereksinimi" olarak tanımlanan en yoğun destek gerektiren kategoridir. Bu düzeydeki bireyler, sözel ve sözel olmayan iletişim becerilerindeki ağır yetersizlikler nedeniyle önemli bozukluklara yol açan durumlar yaşarlar.1 Sosyal etkileşim girişimleri çok azdır ve başkalarından gelen sosyal etkileşim davranışlarına en az düzeyde karşılık verilir.1 Genellikle başkalarıyla iletişim kurmaktan kaçınırlar; birine yanıt vermeleri gerekirse çok sınırlı tepki verebilirler.6
Davranışlarda esnekliğin olmaması, değişikliğe uyum sağlamada aşırı zorluklar veya işlevselliğin bütün alanlarını olumsuz etkileyen sınırlı/yineleyen davranışlar görülür.1 Çevresindeki ve rutinindeki beklenmeyen değişimlere karşı aşırı tepkide bulunabilir ve dikkatlerini farklı bir şeye yönlendirmede büyük zorluk yaşayabilirler.6 Bu düzeydeki bireyler, günlük yaşam aktivitelerini bağımsız olarak sürdürmekte çok büyük zorluklar yaşarlar ve sürekli, yoğun desteğe ihtiyaç duyarlar.
OSB'de belirlenen bu destek düzeyleri, bireyin ihtiyaç duyduğu müdahalenin yoğunluğunu ve türünü belirlemek için hayati bir çerçeve sunar. Bu sınıflandırma, sadece bir tanısal etiket olmaktan öte, bireye özel bir yol haritası çizmeye olanak tanır. Her düzey, bireyin sosyal iletişim, davranışsal esneklik ve günlük yaşam becerilerindeki zorluklarının derecesini yansıtır. Bu, destek ve eğitim programlarının bireyin özgün gereksinimlerine göre uyarlanmasını sağlar.
Örneğin, Düzey 1'deki bir birey için sosyal beceri eğitimleri ve esneklik üzerine odaklanan davranışsal müdahaleler yeterli olabilirken, Düzey 3'teki bir birey için yoğun, yapılandırılmış eğitim programları ve sürekli gözetim gerekebilir. Bu düzeylerin anlaşılması, ailelerin, eğitimcilerin ve sağlık profesyonellerinin OSB'li bireylere en uygun destek ortamını sağlamalarına yardımcı olur. Nihayetinde amaç, her bireyin potansiyelini en üst düzeye çıkararak, yaşam kalitelerini artırmak ve topluma katılımlarını desteklemektir.